Bütün Balkanları etkisi altına alan ve telafisi zor olan savaştan sonra Sırbistan, ekonomik anlamda nasıl ayakta kaldı? Ekonomik olarak çökmesi gereken bu ülke rakiplerine göre nasıl avantajlı bir hale geldi?

Savaştan sonra serbest piyasa ekonomisine geçiş, yepyeni bir rejim oluşturma, işsizlik, yolsuzluk gibi büyük sorunlar ortaya çıkmıştır. Yakın zamanda Kosova’nın ayrılması ile de ortaya çıkan sorunlar ve sürecin yarattığı yeni problemler yeni hükümetin çözmesi gereken sorunlar olmuştur. Ekonomik krizin Avrupa Birliğini’ni etkilemesi ile birlikte sorunlar daha da büyümüştür.

Ekonomik krizlerden çıkmak için ülke topraklarını yatırımcılara açma mecburiyeti oluşmuştur. Ama bunu yapabilmek için de önce istikrarı sağlamak gerekiyordu. O yüzden Sırbistan, 2009 yılından itibaren ekonomi politikalarına esneklik kazandırmak için düzenlemeler yapmıştır. Şirket kuruluşlarını kolaylaştırmış, vergi avantajları ve yeni teşvikler vermeye başlamıştır. Bu süreci hızlandırmak ve düzenlemek üzere Ticaret Sicil Ajansı kurulmuştur. Kurulan serbest ticaret bölgeleri de yatırımın ülkeye çekilmesinde büyük faydaları olmuştur.

Yatırım çekmek için büyük uğraşlar veren Sırbistan’ın bu dönemleri Avrupa’nın da içine girdiği küresel krizler zamanına denk gelmektedir. O yüzden Avrupa’dan gelen yatırımlar, Sırbistan’nın krizden çıkması için yeterli olmamıştır.

Bir bakıma çareyi Rusya’da arayan Sırp yetkililer, beklediği iyileşmeyi görememiştir. Rusya, Sırbistan’ı bir çok büyük projeye dahil etmiştir. Güney Akım projesi, silah satışları da işsizlik sorununu çözmede etkili olamamıştır. Bu yüzden Çin ve Körfez Ülkeleri’nden gelebilecek yatırımlar sorunları çözmede bir umut olmuştur. Bu ülkelerden gelecek yatırımların ekonomiyi canlandıracağı düşünülmüştür. Sırbistan, bu dönemde müthiş bir çaba sarfetmiş ve büyük projeler üretmiştir. Ekonominin canlanması ve büyümesi, işsizlik sorununu çözmek için Dünya Bankası, IMF ve AB ile yeni anlaşmalar yapmıştır.

Ekonomide iyileşmeler olursa, dış politikadaki sorunlar da bir bakıma çözüme ulaşacaktır. Sırbistan halkı işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlardan dolayı radikalleşmeye başlamıştır. O yüzden ülkede istihdam yaratmak ve refah düzeyini yükseltmek ile bu dönüşümü daha sağlıklı kılacağı düşünülmüştür. Aynı şekilde, ekonomik istikrarını sağlamış bir Sırbistan, bu yolla dış baskıları dengeleyebilecek ve siyasi destekçilerinin sayısını artırmış olacaktır. Eski Yugoslavya ülkelerine karşı ekonomik bir üstünlük sağlarsa, bu coğrafyada bir cazibe merkezi olacak ve siyaseti de belirleyen bir konuma gelecektir. Sırbistan’ı Balkanlar’da kilit bir ülke haline getirmek için büyük çabalar gösterilmektedir. Ekonomisini istikrara bağlamış ve Avrupa Birliği’nin 29’cu üyesi olan bir ülke konumuna getirmek için çok çalışılmıştır.

Bütün bu sebeplerden dolayı Sırbistan bu kadar davetkar olmuştur.

Sırbistan’a Neden Yatırım Yapmalı?

Tarih, kültür, din ve anlayış yönlerinden Rusya’ya yakın olması Sırbistan’ı güvenebileceği bir ortağı olarak görmüştür. O yüzden enerji kaynaklarını güvenli bir ülkeden geçirmek veya taşımak, nüfuzunu güçlendirmek gibi kriterlerde Sırbistan’ı seçmeleri anlaşılır bir tercihtir. Rusya, bundan dolayı Sırbistan’a bir çok yatırımlar yapmayı uygun bulmuştur.

Almanya’nın da Sırbistan’da bir çok yatırımı vardır. Ancak bu yatırımları yaparken diğer Balkan ülkelerine benzer bir politika ve benzer yatırım miktarları yapmayı uygun bulmuştur.

Arap yatırımlarının ülkeye gelişi ise daha çok davet ile olmuştur. Sırbistan hükümeti bu bağlamda bu ülkeler ile psikolojik bir bağ kurmuştur. Hatta 9 günlük Sırbistan – Arap ülkeleri Dostluk günlerini organize etmiştir. Bu çabalarında da başarılı olmuşlardır ve kısa sürede Arap ülkelerinden çok yüksek miktarlarda sıcak para girişi olmuştur.

Birleşik Arap Emirlikleri ise, Sırbistan’nın rakiplerine göre yatırımlarda sağlanan bürokratik kolaylıklar ve yasal düzenlemeler sayesinde yatırımlar yapmıştır. Sırbistan bu konuda bir çok kolaylıklar gösterirken, Bosna yatırımı zorlaştıran sebepler ile bilinir.

Sırbistan’a yatırım yapmanın bir başka avantajı da, Rusya ve Avrupa’ya gümrüksüz ticaret yapabilen tek ülke olmasıdır. Sahip olduğu coğrafi konum sayesinde de sevkiyatı kolay gerçekleştirebiliyor.

Yatırımcılar, Sırbistan’ın bir çok pazara yakınlığını, lojistik üstünlüğünü ve nakliye kolaylığının farkında olduğu için yatırım yapmayı tercih ediyor. Komşu ülkelerin aynı coğrafyada olmasına rağmen Sırbistan’ın avantajlı konuma geçmesinin sebebi, iyi bir diplomasi yürütmeleri ve cazip projeler üretmelerinden kaynaklanıyor. Benzer coğrafyadaki diğer ülkeler, siyasi krizler ve yaptıkları yasal düzenlemeler ile yatırımı güçleştirdikleri için Sırbistan kadar avantajlı değiller. Bu yüzden olsa gerek, Bosna’daki bir çok fabrika ve işletmeler hala kapalıdır.

Sırbistan, Yugoslavya dönemindeki eski tesisleri dönüştürerek yabancı yatırımcılar için fırsatlar yaratıyor. Avrupa’ya yakın olmaları ve yetişmiş iş gücü gibi avantajlar ülkeye yatırım yapmak için önemli sebeplerdir. Sırbistan’daki maliyetler de çok uygun olduğundan yabancı yatırımcı için cazip. Türk şirketleri de, Sırbistan’daki imkanları cazip bulduğundan ve Avrupa pazarını da kaybetmek istemediklerinden bu ülke ile yakınen ilgileniyorlar.

Sırbistan’a Yatırım Yapılır mı?

Sırbistan’a yatırım yapmak isteyen girişimciler, Sırbistan Kalkınma Ajansı’nın web sayfasından verilen teşvikler hakkında güncel bilgiler edinebilirler. Sırbistan’da yatırım yapacağınız bölgeye göre teşvik alıyorsunuz. Kalkınmada öncelikli bölgeler 4’e ayrılmıştır ve her bölge farklı teşvik ve fırsatlar sunuyor.

Yapacağınız yatırım miktarına göre ve yarattığınız istihdam sayısına göre vergi muafiyetleri, maaş desteği teşvikler veriliyor. Yerel belediyeler de fabrika ve üretim alanları için ücretsiz arsa tahsis edebiliyorlar. Sırbistan Kalkınma Ajansı her türlü güncel bilgi ve yardımlar konusunda çok istekliler.

2 yıl önce yerel bir bankayı satın alan Halk Bank, Türk yatırımcılara büyük kolaylıklar sağlamaya devam ediyor. Kısa sürede Sırbistan’ın iyi bankaları arasına giren Halk Bank, yapıcı ve dinamik bir ekibe sahip. Kurulduğundan beri ciddi bir büyüme kaydetmiş.

Kısa vadeli döviz cinsinden kredilerin maliyetleri %3, uzun vadeli krediler için %5-7 arasındadır. Sırbistan’da bütün şirketlerin finansal verileri bir sisteme giriliyor ve bu verilere erişilebiliyor. Böylece ticaret kolaylaşıyor ve bankaların da işini bir hayli kolaylaştırıyor.

Ülkenin Turizm potansiyeli de yatırımcıların iştahını kabartacak nitelikte. Son yıllarda bu alanda büyük yatırımlar yapıldı. Turizm, ülkenin kalkınmasında önemli bir rol oynayacak niteliktedir. Otel doluluk oranlarının çok yüksek olması ve bir çok kongre seminer salonların hizmete açılması da bunun belirtilerindendir. Hyatt Regency, Crowne Plaza, Hilton ve Holiday Inn gibi uluslararası markalar ülkede yatırımlar yapmış durumdalar. Diğer Yeni otel yatırımları yakın zamanda hayata geçirilecek. Marriott Courtyard ve Anvoy’ın yaptığı gibi Belgrad’ın Stari Grad bölgesindeki eski binaları satın alıp otel olarak hizmete açmak karlı bir yatırımdır. Bu anlamda Stari Grad bölgesinde bir çok eski bina aslına uygun olarak restore edilip otel olarak hizmete açmak mümkün. Böyle bir yatırımın maliyeti de gayet uygun görünüyor. Yabancı girişimcilerin artan yatırımları sayesinde yakın gelecekte bina ve arsa fiyatları artacaktır.

Türk İşadamlarına Sırbistan’a Yatırım Çağrısı

Sırbistan Devleti, buradaki Türk yatırımlarından oldukça memnun. Bu ülkede, ciddi yatırımlar yapan bir çok Türk yatırımcı var. Herkesin işleyen bir sistemi var. Yatırımlarını daha da artırma istekleri olan bir çok girişimci Türk bulunuyor. Kısa sürede, bir çok girişimci bu ülkenin yatırım için çok uygun olduğunu görecek ve Sırbistan’a yatırım yapacaklar. Sırbistan hükümeti, yatırım yapacak Türk şirketlerine her türlü desteği sağlamaya hazırdır. Sırbistan, istikrarlı bir ülke ve bu ülkede yatırım karlıdır. Bir çok firmaya göre Sırbistan, bu bölgede en iyi imkanlara sahip bir ülkedir.

Sırbistan, Türk işadamlarına sürekli Sırbistan’a yatırım yapmaları çağrısında bulunuyor. Ülkenin sağladığı avantajlar, teşvikler, yetişmiş ve ucuz insan gücü, ülkenin coğrafik konumu ve diğer faydalar hakkında detaylı bilgiler veriliyor.

Türkiye ile Avrupa arasında bir köprü görevini gören Sırbistan, yıldızı parlayan bir ülke konumundadır. Bir çok Türk tekstil firma yetkilileri Sırbistan’ı Avrupa’ya ihracat yapmak için kullanacaklarını söylüyorlar. Avrupa’daki bir çok ünlü firmalara üretim yapıyorlar.

Sırbistan, yeni gözde yatırım bölgesi

Sırbistan, Romanya ve Bulgaristan gibi Balkan ülkelerine yapılan Türk yatırımları artarak devam ediyor. Türk şirketleri son yıllarda Balkan ülkelerinde satın almalara yöneldiler. Slovenya, Romanya, Sırbistan, Bulgaristan ve diğer Balkan ülkelerinde bir çok Türk şirketi ciddi yatırımlar yapıyorlar.

Sırbistan Balkanlarda istikrarlı bir ülke ve bölgeye ciddi anlamda katkı sağlayabilecek yatırım potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelden yararlanmanın zamanı gelmiştir. Sırbistan’da yapılacak yatırımlar sayesinde iki ülke arasındaki ticaret hacmi artacak ve ekonomik ilişkiler de daha kalıcı bir hal alacaktır. Halk Bankası’nın Sırbistan’da hizmet vermeleri ile Türk işadamlarına katkı sağlayacaktır.

Sırbistan’ın yabancılara tanıdığı teşvik ve fırsatlarından yararlanmak isteyen firmalar buraya yatırım yapmaya başladılar. Türkiye’deki risk algısının artması da buraya yatırım yapmayı cazip kılmıştır. Avrupa pazarına yakın olması, ucuz iş gücünün olması da otomotiv, tekstil ve lojistiğe yatırımları hızlandırdı. İmkanı olan Türk şirketlerinin yatırım konusunda Sırbistan’ın tanıdığı büyük kolaylıklarından yararlanması gerekir.

Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan gibi ülkelerde yatırımlar doygunluk kıvamına ulaştığından Sırbistan yeni bir pazar olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ile adaylık durumları da bu tür yatırımlara hız kazandırıyor. Son yıllarda bir çok Türk firması Sırbistan’a yatırımlar yaptılar ve bir çok firmanında radarında bulunuyor. Avrupa Birliği tarafından Türk firmalarına getirilen kısıtlamalar da bu bölgeye olan ilgiyi artırıyor. Ayrıca ülkenin sağlam ulaşım altyapısı, yönetim sistemleri, eğitimli ve ucuz işgücü ve doğal kaynaklar da bu yatırımlarda büyük etkenler olarak görülüyor. Sırbistan ve diğer Balkan ülkelerine yatırım yapan, üretim yapan firmalar, Avrupa Birliği’nin kısıtlamalarını aşabiliyor.

Sırbistan ile Türkiye arasında vizelerin olmaması ve serbest ticaret anlaşmasının olması, Sırbistan’a yatırım yapamayı düşünen Türk şirketleri için büyük avantajlardır. Vize serbestliği ile yatırımcılar rahatlıkla Sırbistan’a gelebiliyorlar.

Türk tekstil ve hazır giyim sektörü de Avrupa’ya yakınlık ve hızlı sipariş konularında öne çıkmak için çaba harcıyor. Sırbistan’da kurulacak üretim merkezleri bu alanda çok ciddi avantajlar sağlayacaktır. Sırbistan, bu hususlarda da Türkiye’den daha avantajlı bir ülke konumundadır.

Bu bölgede yapılacak yatırımlar ile alıcı kitlenin güvenlik endişeleri ve teslimat sürelerinde oluşan gecikmeler de giderilmiş olacaktır. Aster Tekstil, Tibet Moda ve diğer şirketlerin Sırbistan’a yatırım yapmalarının arkasında yatan sebeplerden biri de budur diye düşünüyorum. Ayrıca Türkiye’nin ham maddeye koyduğu vergiler, iş gücünün daha pahalı olması da Balkanlar’a yapılan yatırımları hızlandırmıştır. Sırbistan’ın Avrupa’ya yakın olması ve devletin verdiği teşvikler de bu kararın alınmasında etkili oluyor.

Türk şirketlerinin Sırbistan ve diğer Balkan ülkelerine olan ilgilerinin artmasına sebep olan etkenler bunlarla sınırlı değildir. Varlık fiyatlarının düşük olması, ucuz fiyatlar, ulaşım kolaylıkları ve Avrupa Birliği’ne açılan bir kapı olması da bu sebeplerden sayılabilir. Türk şirketleri bir çok satın almalar yoluyla da büyük yatırımlar yapıyor. 2014 – 2016 yıllarında yapılan 18 satın almanın 5’ini Doğuş Grubu gerçekleştirmiştir. Eski Yugoslavya döneminden kalma varlıkların özelleştirilmesi de Türk yatırımcıları için ilginin artmasında etken olmuştur.

Balkanlar’ın köklü bir devlet geleneğine sahip olan bir ülkedir Sırbistan. Bu nedenle Sırbistan’a yapılan yatırımlar devlet güvencesi altındadır ve herhangi bir risk taşımıyor. Yetişmiş insan gücü ve ucuz iş gücü açısından da çok önemli bir potansiyele sahip olan Sırbistan, Balkanlar’da yatırım yapmak isteyen Türk firmaları olmalıdır. Eski Yugoslavya’nın sanayi yatırımlarının çok büyük bir bölümünün Sırbistan’da bulunduğunu unutmamak gerekir. Bu tesislerin bazıları özelleştirildi, bazılarının özelleştirme işlemleri devam ediyor ve bazıları da atıl bir durumdadır. Ülkedeki onlarca sanayi tesislerini devralıp modernize eden bir şirket bundan faydalar sağlayacak ve iyi bir şekilde üretime geçecektir. Sırbistan’dan Rusya ve doğu Avrupa ülkelerine gümrüksüz ve kotasız satış yapabilmeniz bile size büyük faydalar sağlayacaktır. Otomotiv, tekstil ve gıda sektöründeki potansiyelini değerlendirmek gerek. Sırbistan’ın potansiyelini çok önceden gören Almanya, Avusturya, Rusya, Yunanistan gibi ülkeler çok büyük yatırımlar yaptılar.

Türkiye – Sırbistan Ticaret ve Yatırım Köprüsü

Ekonomik verilere baktığımızda, 2007 yılında Sırbistan’da çok düşük olan Türk yatırımcıların sayısı 2015 yılında 136’ya yükseldiğini görebiliriz.Son iki yılda ise, iki ülke arasındaki ilişkilerin olumu seyretmesine paralel olarak Sırbistan’da faaliyet gösteren Türk firmalarının sayısı 454’e çıkmıştır. Türkiye’nin buradaki en önemli yatırımlarından biri ise 2015 yılında faaliyete başlayan Halkbank’tır. Bankanın ülke genelinde 33 şubesi bulunmaktadır. Dış ticaret hacmi de dış yatırımlar gibi sürekli artış göstermiştir. 2010 yılında 415 milyon dolar olan iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2016 yılında ikiye katlanarak 870 milyon dolara yükselmiştir.Sırbistan ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin yüksek potansiyel gözününe alındığında hala çok düşük olduğunu söyleyebiliriz. Ortak bir tarihi geçmişe sahip birbirine komşu denecek kadar da yakın olan Türkiye ve Sırbistan arasındaki ticaret hacminin düşük olmasının nedeni ise, iki ülkenin birbirini yatırım imkanları bakımından tam anlamı ile keşfetmemiş olmasıdır diye düşünüyorum..

Balkanların merkezinde olması, Rusya ve Avrupa Birliği ülkeleri ile Serbest Ticaret Anlaşması’nın olması gibi avantajları olan bir ülke. Türkiye’nin ihracatının çok büyük bir kısmını, bu ülkelere yaptığını dikkate aldığımızda Türk firmaları için buranın önemli olduğunu daha da iyi anlıyoruz. Türk yatırımcılarının Sırbistan’daki bir çok avantajdan henüz yararlanmadığını söylemek mümkün.

Belgrad Ticaret Odası ve SIEPA Türk iş dünyası ile iyi ilişkiler kurmak, çözüm geliştirmek gibi konularda çok istekliler. Türk işadamlarını sürekli Belgrad’a, Sırbistan’a davet ediyorlar, iş yapmak istiyorlar. Karşılıklı vizelerin olmaması da geliş-gidişleri kolaylaştırıyor ve arttırıyor. Karşılıklı yapılan bir çok iş görüşmeleri sonucunda ithalatta ve ihracatta karşılıklı kazanımlar olacaktır. Türkiye’nin Belgrad Büyükelçiliği de karşılıklı yatırımların yapılması için büyük çaba harcıyor. Sırbistan’nın eğitimli bir nüfusu var. Türk yatırımcılarının bu ülkeyi değerlendirme ihtiyacı var diye düşünüyorum. Sırbistan’da yapılan yabancı yatırımcılar çok ciddi faydalar sağlamışlardır. Ayrıca, Sırbistan’ın da yatırımcılara ihtiyacı vardır.

Sırbistan’da Türk yatırımı ve Yatırım yapılacak sektörler

Sırbistan’da yatırım yapan onlarca Türk firması yeni istihdamlar yaratıyorlar. Sırbistan hükümeti de son yıllarda Türk yatırımcıları çekmek için önemli adımlar atmıştır. Bugün itibari ile Sırbistan’da önemli yatırımları bulunan bir çok Türk şirketi bulunmaktadır. Sırbistan yetkilileri, Türk yatırımcılarının sağladığı iş imkanlarından dolayı memnunlar.

sunu unutmayalım  ıstanbul dan uçağa bindiğinizde Antalya mesafesi ile Belgrad mesafesi aynı. Ayrıca bu ülke serbest ticaret anlaşmalarını imzalamış ama bu ihracatı yapacak yerli firma potansiyeline henüz ulaşamamış bir ülke. dolayısı ile mal satma imkanı ve potansiyeli var ama satacak kadar malı ve üretimi henüz yok. Türkiye deki firmalar ise  sermayeleri ve iş tecrübeleri ile maksimum üretimi yapabilecek ama satmak için pazar arayısında olan firmalar. bu firmalara eğer yatırım yaparlarsa 1,1 milyar euro luk bir pazarın kapıları sonuna kadar acık.

Sırbistan, son zamanlarda devlet teşviklerini artırmıştır. 1990 yıllarında bölgede çıkan savaşlar ve buna bağlı olarak uygulanan yaptırımlardan dolayı ağır zararlar oluşmuştur. Savaştan sonra Avrupa Birliği ile bütünleşmeyi hedefleyen Sırbistan, çok kararlı ekonomik programlar çıkarmaya başlamıştır. Demokrasiye geçişleri ile birlikte büyük reformlar gerçekleşmiştirler.

Sırbistan’ın ekonomisi tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinden oluşuyor. Tarım olarak mısır, tahıl, ayçiçeği, şekerpancarı, kenevir ve hayvansal ürünlerdir. Meyve ve sebze de Avrupa’nın önemli üreticileri arasındadır. Vojvodina özerk bölgesi tarım sektöründe başı çekmektedir.

Tekstil, kimya, mobilya, otomotiv ve gıda sektörlerinde köklü ve büyük sanayileri vardır. Bu tesislerin bazıları hala devletin kontrölündedir. Türk firmaları, yatırımcıları bu tesislerin özelleştirme ihalelerine girebiliyorlar. Bu tesisler demir – çelik, çimento fabrikaları, zirai donanımları üreten tesisler, petro-kimya tesisleri ve tütün fabrikalarından oluşuyor.

Yatırım yapılacak sektörler turizm, otomotiv, gıda, enerji, ve tekstil olarak görülebilir. İnşaat alanında da Sırbistan’da çok ciddi yatırımlar düşünülebilir.

Yabancı yatırımcılar için dış ticaret mevzuatları da oldukça basit ve işletme maliyetleri de düşük olduğundan cazip bir ülke. Vergi sistemleri de bir çok orta ve doğu Avrupa ülkelerine göre çok düşüktür. Hatta %10 olan vergi oranları Avrupa’da kurumlar vergisinin en düşük olduğu ülke konumundadır. KDV oranı %18’dir.

İş Yapılacak Yakın Ülkeler

Yabancı yatırımcılara birçok teşvik sunan diğer Balkan ülkeleri mesafe olarak da Sırbistan’a uzak değiller. Sırbistan’a komşu olan bu ülkelerin çoğu ile serbest ticaret anlaşmaları da var. Slovenya ve Hırvatistan hariç hepsine vizesiz gidilebiliyor. Balkan ülkelerinin hepsi kısa bir sürede ekonomik ve siyasi istikrara da kavuşmuşlar. Eskiden Yugoslavya olarak anılan bu ülkeler siyasi ve ekonomik alanlarda çok yol almışlar. Slovenya 2004 yılında, Hırvatistan 2012 yılında Avrupa Birliği’ne tam üye olmuşlar. Sırbistan’ın da iki seneye kadar birliğe tam üye olacağına dair sağlam bilgiler var. Sırbistan, Avrupa Birliği’ne girmek için 400’e yakın uyum yasaları çıkarmıştır. Fransa’dan gelen AB’nin 29. üyesi olarak Sırbistan’ı aramızda görmek istiyoruz açıklaması hatırlanmalıdır.

Sırbistan’ın Yabancı Yatırımcılara Sağladığı Teşvikler

Yatırım miktarlarına ve istihdam sayılarına göre Sırbistan yabancı yatırımcılar çeşitli teşvikler sağlıyor.

Proje değeri 200 milyon Euro ve üzerinde olan, en az 1000 kişiye istihdam sağlayan yabancı yatırımcılara, yatırım tutarının %25’i Sırbistan Devleti tarafından karşılanır.

Aynı şekilde proje değeri 50 milyon Euro ve üzerinde olan, en az 500 kişiye istihdam sağlayan projeler için yatırım tutarının %20’si devlet tarafından karşılanıyor.

Yatırım bedeli 8 milyon ve üzerinde olan, asgari 100 kişiye istihdam sağlayan yatırımlarda, 10 yıl vergiden (kurumlar vergisi) muaf tutulurlar.

Gelişmemiş veya az gelişmiş bölgelerde yapılacak yatırımlar için, yatırım tutarına bakmaksızın 5 yıl boyunca vergiden muaf tutulurlar.

Duran varlıklar, kurumlar vergisi kredisi, SSK primleri muafiyeti, maaş vergisi, vergiye tabi olan gelirlerin %50’si gibi vergi indirimleri de teşvikler arasında yer alıyor. Serbest ticaret bölgeleri için yapılan yatırımlar da bazı vergi rejimlerine ve özel avantajlara tabidir. Örneğin üretim için alınan makinalarda gümrük vergisi ve KDV’den muah tutulurlar.

Bir çok Türk firması Sırbistan’da sanayii inşaat, bankacılık, gıda sektörü ve tekstil alanında faaliyetler gösteriyor. Teklas, Kolin ve Epik İnşaat, Yüksel İnşaat, Beko, Halk Bank, Aster Tekstil, Jeanci bunlardan bazılarıdır.

Haziran 2009 yılında Sırbistan ile Türkiye arasında imzalanan ve Eylül 2010 yılında yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşması ile sanayi ürünlerinin ithalatında gümrük vergileri sıfırlanmıştır. Ocak 2015 yılı itibari ile de tüm ürünlerin gümrük vergisi kaldırılmıştır.

Yabancı yatırımlar için verilen cazip teşvikler desteği

Türk şirketleri Sırbistan’a un ve unlu mamüller, fındık, kayısı, zeytinyağı, domates gibi ürünleri satabiliyor. Türk firmalarının Sırbistan’dan ithal ettikleri başlıca ürünler şarap, hububat ve bakliyattır. İplik ve kumaş pazarı da Türk firmaları için avantajlı durumdadır.

Sırbistan son on yılda yabancı yatırımcıları çekmek için ciddi teşvikler vermeye, teşvik programlarını hayata geçirmeye başladılar. Güney Sırbistan başta olmak üzere farklı bölgeler için farklı fırsatlar sunan teşvik programları oluşturulmuştur.

Sırbistan Yatırım ve İhracatı Geliştirme Ajansı (SIEPA) yatırımcılara çok önem veriyor ve her konuda yardımcı olmak için çok ciddi çaba gösteriyor.

Sırbistan yatırım imkanları

Sırbistan’ın yatırım bakımından cazip ve bakir olduğunu daha önce belirttik. 8,5 milyonluk bir nüfusa sahip Sırbistan. Yugoslavya döneminden kalma savunma sanayi sektörü eskidir ve modernize olması gerekiyor. Özelleştirilen bir çok banka, havayolu, telekom ve ilaç sanayi Yunan ve Rusların elinde bulunuyor.

Türk firmaları ile işbirliği yapmayı, özellikle turizm alanında yatırımlar yapacak girişimcileri ülkeye çekmeyi arzu ediyorlar. Sağlık sektöründe de açıkları olduğu ve bu alanda iyi bir potansiyel olduğu biliniyor. Altyapı yatırımları için açılan bir çok ihaleyi Türk firmaları kazanmış durumda. Sırbistan’ı bir baştan diğer bir başa bağlayan transit yolları ve komşu ülkeleri bir birine bağlayan büyük yolların yapımını Türk firmaları üstlenmiş durumdalar. Bu yollar bittiğinde Sırbistan, çok önemli bir lojistik üssü olacaktır. Devlet demir yollarını Ruslar satın almış durumda, bütün hatlar ve trenler kısa bir sürede yenilenecek. Buna ilave olarak yeni hatlar açılacaktır. Hidroelektrik santrallerine, köprü, baraj ve tünellere de ihtiyaç var.

Bir çok ülke ile serbest ticaret anlaşmaları vardır ve Sırbistan’da üretim yapan firmalar bu ülkelere gümrüksüz ve kotasız ürün satabiliyorlar. Buradaki problem ise, yeterli derecede ürünlerinin olmaması. Rusya, Kazakistan ve Belarus gibi büyük pazarlara satacak kadar ürünleri yok. Bu yüzden, ithal ettikleri bir çok ürünü bu ülkelere pazarlıyorlar. Büyük bir tarım bölgesi olan Vojvodina’da hala bir çok ilkel tarım makinaları kullanılıyor. Bu sebeple tarım makinalarına da çok ihtiyaç var.

Otomotiv yan sanayi ve tekstil sektöründe çok ciddi fırsatlar var Sırbistan’da.Türk yatırımcılarının Sırbistan’da ürettikleri otomotiv yan sanayi parçaları tüm dünyaya dağıtılıyor. Bu üretimlerden herkes çok memnun ve 2018 yılında bu rakamların ciddi bir şekilde artacağını düşünüyorum.

Bu ülkede, tekstil sektörü dışında kimya ve ham madde sektöründe de önemli fırsatlar olduğunu düşünüyorum.

Sırbistan yetkilileri, her fırsatta Türk girişimcilere yatırım çağrısı yapıyor. Sürekli, hiç bir yerde bulamayacakları öncelikleri ve fırsatları dile getiriyorlar. Son yıllarda Türk yatırımının artmasına rağmen, bu ülkedeki fırsatların yeterince kullanılmadığı ve değerlendirilmediği söyleniyor. Sırbistan’ın yatırım miktarına göre vergi kolaylıklarını da sağladığını söylemekte yarar var.

Gündelik hayatlarında üç bine yakın Türkçe kelime bulunduran Sırbistan, Türk yatırımcıları için çok cazip bir ülke.